Kelime anlamı olarak orto 'düzgün ', donti ise “dontos” kelime kökünden türer ve 'diş' anlamına gelir. Dişlerdeki çapraşıklığı, alt ve üst çene dişlerinin birbirleri ile olan hatalı ilişkisini ve yüz iskeleti bozukluklarını düzeltmeyi amaçlayan, diş hekimliğinin bir dalıdır. Ortodonti aynı zamanda bu problemleri tedavi ederek ağız sağlığınızı korumanıza yardımcı olur. Çapraşık dişler estetik olarak kötü görünürler bununla birlikte temizleme güçlüğü sebebiyle diş çürümeleri açısından risk oluşturur ve kapanış bozukluğundan dolayı ileri yaşlarda çene ekleminde problemlere sebep olmaktadır. Ortodonti uzmanı x-rays ve bazı araçlar kullanarak ortodonti tedavisinin sizin için uygun olup olmadığına karar verir.
Tedaviye Ne Zaman Başlanmalı?
En uygun yaş aralığı 10 ve 14 arasıdır. Bu dönem çocuğun kafasının ve ağzının gelişmeye devam ettiği ve dişlerinin daha kolay düzleştirilebileceği bir dönemdir ama ortodontik tedavi her yaşta yapılabilir. Dişlerden kaynaklanan çapraşıklıklar her yaşta düzeltilebilir. Kliniğimizde 50'li yaşlarda dahi hastalarımız vardır.
Diş Teli Tedavisi ve Tarihçesi
1700 lü yılların sonlarından itibaren diş teli tedavisi uygulanmaya başlamıştır. Diş teli ilk uygulanmaya başladığı yıllarda (1700 lü yılların sonları 1800 lü yılların başları) her dişe çepeçevre saran yüzük gibi halkalar takılıyordu. Bu Halkalan hem ağız hijyenini boyzuyor hemde ağız kokusu yapıyordu. Bununla birlikte Dişlerin arasına girdiği için tedavi sonunda dişlerin arasında 0.25 mm gibi bir boşluk kalıyordu.
Gelişen teknoloji ile birlikte diş tellerini dişe yapıştıran etkili yapıştırıcılar kullanılmaya başlandı. Böylece Halkaların kullanımı terkedilip dişin üzerine 2 mm kare genişliğinde braket adı verilen mettaller direkt olarak yapıştırılmaya başlandı. Böylece hastaların diş tellerine alışması kolaylaştı, ağız hijyeni düzeldi, ve hastalar tarafından daha rahat kullanılmaya başlandı.
Tüm bu gelişmelere ragmen diş tellerinin metal olması halen bir dez avantajdı ve diş tellerinin görümünden rahatsız olan hastalar diş teli taktıramıyordu. Bu Sorunu çözmek amaçlı lingual ortodonti adı verilen bir system geliştirildi. Bu sistemde diş teller dişlerin yanağa ve dudağa bakan taraflarına değilde dile bakan taraflarına yapıştırılıyordu. Artık diş teller görünmüyor ve hastalar rahatlıkla gülebiliyordu. Ama diş tellerini rahat kullanamıyordu. Çünkü dişlerin iç taraflarına yapıştırılan braketler dilde rahatsız edici yaralanmalara sebep oluyor ve tedavi süresini uzatıyordu. Lingual ortodontide karşılaşılan bu problemler araştırmacıları yeni bir arayışa götürdü.
Dişlerin üzerine yapıştırlan 2mm kare genişliğinde braket adı verilen metallerin görünmeyenleri üretildi. Bu braketlerin üretiminde sert plastic porselen ve safir gibi şeffaf yada diş renginde malzemeler kullanıldı. Şeffaf braketler sayesinde diş telleri artık metallerdeki gibi belli olmuyor ve dikkat çekmiyordu. Bu sistem uzun yıllar kullanıldı. Fakat dişlere sabit olması dezavantajdı.
Dişlerin üzerine takılan belli olmayan istenildiğinde hasta tarafından çıkarılabilen bir sistem arayışı içerisine girildi. Ve şeffaf plak tedavisi gündeme geldi. Günümüzde cleaneligner invisalign sytem gibi ticari isimler ile birçok şeffaf plak üretilmektedir.